Doğa Tohumculuk Başarı Hikayesi Videosu ( İzlemek İçin Lütfen Tıklayın)
Doğa’nın temelini 1995 yılında Nevşehir de eski Bağkur binası karşısında küçük bir ofiste attım. Tabiri caiz ise bir masa ve 2 sandalye ve cepte 2000 Dollar para. Başladığım nokta buydu. O tarihlerde Global bir firmada yine patates sektöründe Tarım Müdürü olarak çok iyi koşullarda çalışmaktaydım. Buna rağmen ayrılarak sektörün ihtiyacı olan nitelikli Sanayi patatesi üretimi ve depolaması konusunda harç borç yatırımlara girdim. 50 dekar alanda yerli makinalarla başladığımız üretimi o günkü ekonomik koşullarda belli bir seviyeye getirmek büyütmek çok kolay olmadı. Çünkü o tarihlerde para pahalı ve faizler çok yüksekti. Krizlerde bir gecede binlerce firmanın battığı bir dönemde başladık ve sıfırı tükettiğimiz zamanlar yaşadık. O tarihlerde patates sanayi sektörü gelişim içindeydi özellikle yabancı sermayeli firmalar Cips ve Dondurulmuş patates ürünleri konusunda hammadde temininde zorluklar içindeydi küçük alanlarda yüzlerce üretici ile sözleşmeli tarıma dayanan bir sistem tesis etmek zorundaydılar. Uygun depoların olmaması üretimi kısa bir döneme indiriyordu. Bu zorlukları ve beklentileri bildiğimden havalandırma sistemine dayanan ilk yeraltı depo projesini ben gerçekleştirdim. Bu gün 6 ayrı depomda yılda 120 bin tonluk kapasite ile bireysel bazda Avrupa’nın en büyük depolama tesislerini işletiyorum. Aradan geçen 21 yıllık süreçte ise Tarımsal üretimim tohum dahil 30 bin dekar alanda 120 bin tona dayandı. Değişim şartı ve sektörde bir fark yaratmamız lazımdı… Tarımsal üretimi geliştirmek için Türkiye deki hantal yapının dışına çıkmak gerekiyordu. Daha önce yabancı sermayenin tüm olanaklarına rağmen gerçekleştiremediğişirket modelini ben başardım ve kiralık büyük alanlarda yüksek mekanizasyon sabit sulama sistemi ve ekip çalışmasına dayanan bir üretim modeli hayata geçirdim. Şu an Türkiye de bilinen Global cips ve Parmak Patates markalarının en büyük hammadde tedarikçisi konumuna geldikten sonra Ülkenin tamamen dışa bağımlı olduğu patates tohumculuğuna yöneldim. Sonuç odaklı bir Ar-Ge projesi ile Modern Doku Kültürü laboratuvarımızda tohum üretim sistemini kurmak tam 10 yılımı ve 8 milyon Euro mu aldı birde saçlarımı ağırttı. Bir zamanlar hayal olan tohum üretimini gerçekleştirmek ve Türkiye' yi Tohum üreten ve ihraç eden konuma getirmek benim gelecek nesillere bırakacağım en iyi miras oldu.
Doğa Tohumculuk olarak geçen yıl Azerbaycan’ la başladığımız Patates Tohum ihracatımıza bu yılda devam ediyoruz. Geçen yıl Azerbeycan’ a 2000 ton sertifikalı kademede tohum ihraç etmiştik, bu yıl ihracatı 3000 tona çıkardık. Üzerine bu sene Rusya gibi zor bir pazara girmeyi başardık ve ilk defa tarihimizde anaç kademede tohum ihraç etmenin gururunu yaşadık. Rusya çok önemli bir ülke, kişi başına en çok patatesin tüketildiği ülkelerden biri ayrıca Cips ve Dondurulmuş Patates gibi Endüstriyel ürünlerin üretim sürecinin başladığı yeni gelişen ve bize büyük fırsatlar sunacak bir pazar. Önemli olan yolu açmaktı. Açtık. Seneye Rusya’ ya yapacağımız ihracatın katlanarak artacağını düşünüyorum. Irak ve Suriye tohum ihraç ettiğimiz diğer ülkeler. Tohum ihracatı konusunda Pazar sıkıntısı yok yeterki rekabet edilir fiyatlarda, kaliteli tohum ve istenen çeşitleri üretelim.
Tohum üretim süreçi bitmeden Patates ve tohum üreticisi kimliğimizden kopmadan sanayileşme sürecine girmeye karar verdim ve 2011 yılında Gülşehir' de 65 dekar alanda ve 7500 metre kare kapalı alanda saatde 6 ton Sanayilik patatesi 3 ton dondurulmuş patates ürüne dönüştürdüğümüz bir tesis kurduk. Genelde tohum ve endüstriyel patates üreten Ziraat firmalarının sanayi sürecine girmediği ve giren birkaç örneğinin başarısızlıkla sonuçlanmasının aksine biz bu konuda da başarılı olduk. Şu anda Dünyanın en prestijli markalarına üretim yapmaya devam ediyoruz.
Kısacası geçen 21 yılda çalışanlarımızla sektörümüzde iyi işlere, ilklere ve enlere imza attık. Tabiat mucizelerle dolu, bugün bir tüpden çıkarıp kestiğimiz bir bitkiyi 4 yılda bir Tır patates tohumu haline getiriyoruz.
Dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyara ulaşacak olması Gıda üretiminin %100 artmasını gerektirmektedir. Dünya nüfusunun %12 ‘sine konu 870 milyon insan günümüzde kronik yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıyadır. Diğer yanda, Dünya nüfusunun beslenmesi anlamında tarımda koşulların iyi gitmediği gerçeği altında; İklimdeki olumsuz değişiklikler, su kaynaklarını ve ekilebilir arazi varlığını azaltırken mevcut tarım alanlarının daha iyi kullanılmasını gerektirmektedir. Şehirleşme tarım işçisi sıkıntısını beraberinde getirmektedir. Eskiden 1 hektar arazi 2 kişiyi beslerken 2030 yılında 1 hektar alanın 5 kişiyi beslemesi gerekmektedir. Bu gerçekler Tarımsal üretimin temelini oluşturan Tohumculuğun, Biyoteknoloji' nin ve yaptığımız işin ne derece stratejik bir öneme sahip olduğunun göstergesidir.
Daha iyi bir yaşam kalitesi ve Dünya için; Moleküler Düzeyde, Biyoteknoloji, DNA Markörleri teknolojisi, Genetik Mühendisliği ve Genetik çeşitlilik alanlarındaki yenilikleri ve uygulamaları takip etmemizi, sürdürülebilir tarıma odaklanan bir şirket sahibi olarak zorunlu görüyor bu yolda ter akıtan, emek veren bilim adamlarına ve şirketlerine bu yolda başarılar diliyorum.
Yakup KARAHAN